Herkese merhaba! Umarım iyisinizdir. Blog yazmaya karar vermemle, beni heyecanlandıran ve hayattan bezdiren ne varsa eşime aktarmanın yanı sıra bir de size aktarmak istediğime karar verdim. Benim için de günlük (aylık??) niyetine sayılabilir bence :)
Nisan ayı benim için unutulmayacak bir ay oldu esasen. 10 aydır evli olduğum adamla yeniden evlendim :) Düğünümüzü yaptık yani. Herkes ama herkese gereksiz ve anlamsız gelse de hatta ben dahil herkese, şimdi iyi ki yapmışız diyorum! Bu kadar mutlu hatırlayacağımı hiç sanmıyordum. Nikahımızı pek hatırıma getirip gülümsemiyorum mesela. Hele nişanımızı! Asla hatırlamak bile istemiyorum. İnsanın hayatında havada geçen dönemler oluyor ya hani; yani olanları sanki dışarıdan izliyormuş hissi. Tam da öyle bir dönemdi. Sanki o sıkıntıları ben yaşamıyordum, yalnızca yaşayan birini izleyip derinden üzülüyordum. Neyse, düğünümüzü iyi ki yapmışız üşenmemişiz. Nihayet düğün dernek işlerinden ben de mutluyum:)
Bu ay sağlıklı beslenmeye takıntılı olduğum bir ay oldu. Paketli gıda yememeye her gün yemin ederek başlayıp, ASLA BAŞARILI OLAMADIM.
Onun dışında, detaylı bir incelemesini yaptığım 13 Reasons Why dizisini izledim. İlginizi çekiyorsa eğer: http://bisarkicalsin.blogspot.com.tr/2017/04/13-reasons-why.html
Evim dergisi nisan sayısından bir heves daha edinmiş oldum, ki ben çok çok yatkın bir insanım her şeye heveslenmeye (ve yapmamaya). O da Coffee Bar! Esasen oluşturması çok kolay bir konsept. Mutfak dışında bir alanda, çay ve kahve barı oluşturulması anlamına geliyor. Ne kadar kolay ve orijinal öyle değil mi? Evim dergisindeki örnekte; bir ufak konsolun yaslandığı duvarın kara tahta boyası ile boyanması, üzerine 2 adet raf monte edilmesi ve duvarın tebeşir ile mottolar yazılarak hareketlendirilmesi ile oluşturulmuştu. Çay ve kahve makineleri konsolun üzerine; fincanlar, bardaklar çekmecelere ve dekoratif olanları da rafa yerleştirilerek bence rahatlıkla evlerimizde kullanabileceğimiz bir konsept. Benim askeri lojmanda oturuyor olmam dışında hiçbir engelim yok aslında :D
Bir sonraki Nisan ayı detayım ise bir internet sitesi. Seyahat güzel şey diyor ve linki buraya bırakıyorum. Alper'in Gezi Rehberi. Kendisini Kuzey Kore seyahatine internette denk gelmemle tanıdım. Özellikle onları okumanız şiddetle tavsiyemdir!
Eşimle Fi dizisine başladık. İstedikleri kadar reklam yapsınlar, arkadaş tavsiyesinden daha etkili bir tanıtım yoktur diye düşünüyorum. Spoiler vermeden yorumuma gelecek olursam; diziyi Türk yapımları ile kıyaslamak gerektiğini düşünüyorum ben. Tabi ki konu orijinal değil, esinlenmeler var vs... Ancak hem süresi, çekim teknikleri, hatta kostümleri ile bir yeni efsane olacağını düşünüyorum. Benim için ilki Aşk-ı Memnu'dur. Ya ne olacaktı?
SON olarak şiddetle tavsiye etme oranımı nasıl maximum seviyeye getiririm bilemiyorum ancak siz anlayın; hayatımda gördüğüm en başarılı Harry Potter fan hikayesine rastladım. Zaten http://fantastikcanavarlar.com/ sık sık ziyaret ettiğim bir sitedir ancak nedense Kızıl Pelerin'i okumaya değer bulmamıştım. İki gün öncesinde bir kıvılcım çakmış olacak ki, kendisiyle aşık olduk. Fan hikayesi demek yazarı Ömer Şahin'e sanki biraz haksızlıkmış gibi geliyor, orijinal Harry Potter kitapları gibi 15-20 sayfalık bölümlerden oluşuyor. Rowling'in eşsiz Potter evrenine sonuna kadar sadık ve eklediği ufak detaylarla (Lupin yasası, kızıl pelerin, Salazar Slytherin'in öfkesinin sebebi...)sanki gerçekten Sevin Okyay-Kutlukhan Kutlu çevirisi bir Harry Potter romanı okur gibiyiz. Asıl hikayenin bittiği yerden başlayıp Lanetli Çocuk'un kırdığı kalbimizi onarmayı başarıyor. Daha ne diyeyim! 8.9 şiddetinde tavsiyemdir! (Harry Potter'ın var olan 8 kitabını okuduğunuzu farz ederek)
İşte bu da link: Harry Potter Kızıl Pelerin Tanıtım Yazısı
Herkese mutlu bir Mayıs ayı dilerim! Mutluluk önemli.
